Evine dönen yazar: Cemil Meriç
1960’lı yılların sonunda Kadıköy PEN Kulüp’e davet edilmiş bir Fransız romancı Jacques Bellefroid, bir etkinlikte konuşmasını yaptıktan sonra sorulan soruları cevaplandırır ve çevresindekilere “Ülkenizde çok sayıda sanatçınız, düşünürünüz vardır herhalde, onlardan biriyle beni tanıştırabilir misiniz?” diye sorar. Sonra da Fransız dili ve kültürüne en az bir Fransız aydını kadar vâkıf olan Cemil Meriç’in evine getirirler. Fransız yazar, dört tarafı kitaplarla çevrili salonu görünce hızla rafları gözden geçirir, sonra da savaş kazanmış mağrur bir eda ile yazarımızın yüzüne karşı şu cümleyi kurar: “Mösyö Merik bu kütüphane mükemmel bir Fransız entelektüelinin kitaplığı. Ama siz Türk’sünüz. Sizin kütüphaneniz nerede?”