Güz yaprağı, ot filizi veya döngüyü kırabilmek
Hiç bir değişim geçirmeden, işleyişimizi ve alışkanlıklarımızı, zihniyetimizi ve anlayışımızı sürdürerek sıra dışı şeylerin yaşanacağını hayal edemeyiz.
Anayasalarımız hep, kendisini ihlale yeltenen iç düşmanın defterini dürmek için mermisi namluya sürülmüş bir tüfek gibiydi. Esasen "kamu olarak halkın hukukunu devlet denen aygıta dayatan" bir Anayasa, düşünülmesi bile muhal bir şeydi. Yasama deyince "vatandaşın her işine burnunu sokan devlet"ten bir ferman çıkmasını anlıyorduk. Anayasama deseler, devletin daha doğarken anamıza, yaşımıza, yaşamamıza ferman buyurması filan diye anlardık.