EĞİTİM

Püriten Didaktizmi, Sokratik Diyalektik ve Müzakereci Eğitim

27 Kasım 2023
Çocuklarla kurulan asimetrik bir diyalog, onları yetişkinliklerinde de kendilerine ana baba gibi bir otoritenin yol göstermesine muhtaç prematüre benliklerle hayat sürmeleri yönünde kötürümleştirici ya da sakatlayıcı bir hasar verebilir.

Ani Aydınlanmalarımızın Geç Kalmışlığı Üzerine

13 Şubat 2023
Meseleyi yaşadıktan sonra meseleye ilişkin genel doğruları kollektif olarak tekrar etmek anlamlı bir öğrenmeden ziyade sorumluluk savmak, yaşadığımız acı gerçeklikle yüzleşmemektir. Depremin değil binaların öldürdüğünü söylemek, alana ilişkin makul ve meşru bilgileri sıralamak ancak yerleşik düzeni ve ilişki ağını yapısal bir şekilde gözden geçirmekle, sistemik dönüşümlere zorlamakla mümkün.

Havarilerini Yaratamayan İsa veya Eğitim-Öğretim Sezonumuz Üzerine

13 Temmuz 2021
Çözüm üretemeyen yapıları el üstünde tutup yaşatmaya devam etmek yerine sorgulayıcı bir okumanın muhatabı kılmak ontolojik bir gerekliliktir. Gerçekten bu tarz bir iddiamız varsa tabi!

“Din Eğitiminde Yeniden Yapılanma” Raporu Üzerine

19 Mayıs 2021
İslami Düşünce Enstitüsü tarafından Şubat 2021’de açıklanan “Din Eğitiminde Yeniden Yapılanma” raporu üzerinde durulmayı hak ediyor. “İnsanın Anlam Arayışına Rehberlik” şeklinde iddialı bir alt başlık taşıyan rapor Diyanet İşleri Eski Başkanı Mehmet Görmez tarafından alanında uzman isimlerin katkısı ile hazırlanmış. Rapor zorunlu din dersinden imam hatip okullarına, DİB tarafından yürütülen yaygın eğitim faaliyetlerinden sivil alandaki din eğitimine uzanan geniş bir spektrumda mevzuyu ele alıyor.

Egemen Eğitim Söylemi Nerede Hata Yapıyor?

25 Nisan 2021
Türkiye’nin eğitim-öğretim sorunu ne öğretmen, ne mektep, ne materyal, ne yöntem, ne de motivasyon eksikliği vs. üzerinden tanımlanabilir. Yüzyılı aşkın süredir bu şekilde kurulan/kullanılan egemen eğitim söylemi bir çarpıtma söylemidir. Yaşadığımız eğitim-öğretim krizi “kültürel kamusal alan”ın niteliğinin hiç de süpriz olmayan bir sonucudur. Kamusal alnı güçlendirmeden, kamusal alanın niteliğini yükseltmeden yani toplumsal bileşenlerin kendi özgürlüklerini, özgünlüklerini, özerkliklerini kıskançlıkla koruyup ilgi alanlarını ve ilişki ağlarını sahiplenmedikçe okul işlevsiz bir kapatılma kurumu olmaya devam edecektir.

Orhan Pamuk'lar Eğitim Sisteminin Başarısız Birer Sonucudur

09 Ocak 2021
Diğer yandan bizde durumun biraz daha vahim olduğunu kabul etmek lazım. Dünyada bizim kadar merkeziyetçi pek fazla ülke kalmadı. Çok farklı coğrafi, sosyal, kültürel, ekonomik şartlarda bulunan 65 bin civarında okulu, 18 milyona yakın öğrenciyi ve neredeyse bir milyon eğitimciyi hala aynı merkezden yönetiyoruz. Bu, ‘şakaysa hiç komik değil, gerçekse çok komik’ dedikleri türden bir şey. Bütün kuralları, öğretmenleri, ödenekleri, hatta ders programlarını (müfredat) aynı merkezden belirliyoruz. Bakanlığın ve TOKİ’nin tip projeleriyle, Antalya’ya da Erzurum’a da aynı okul binalarını kuruyoruz.  Eğitim alanında en ufak bir özgürlüğü, kendine özgülüğü, esnekliği, değişikliği, lokal ihtiyacı ve deneysel çalışmayı kabul etmiyoruz.