EĞİTİM

Anneler Hep Doktor Doğurmak İstedikçe

04 Eylül 2020
Elde kala kala “her annenin çocuğunun doktor olması hayali” üzerinden eleştirilerle eğitim-öğretimi anlamaya çalışmak kalır. Boş verin yahu, bırakın her anne çocuğu için “doktorluk” hayalleri kursun. Hiç olmazsa şimdilik bunu hayal etmek mümkün. Bunu hayal etmek bile hayal olunca o zaman oturur, “Şu meselenin aslını bir konuşsak iyi olur…” noktasına geliriz.

Salgın, Toplumsal Sorumluluk ve Eğitim

25 Ağustos 2020
“Topluma rağmen okul olabilir mi?” sorusu burada yeniden hatıra getirilmelidir. Okulda öğretilenlerle toplumdaki gerçeklik arasındaki uzaklık ne kadar çoksa çocuklarımızın yaşayacağı bilişsel gerilim ve öğrendiklerini gerçek durumlara kalıcı olarak transfer etme süreci o kadar geç olacaktır. Okul hayat içindir, hayata transfer edilmeyen bilgi sadece yüktür.

Yükseköğretimde Gündem, Açıköğretimde Psikoloji ve Felsefe Okumanın Felsefiliği

23 Ağustos 2020
Düzeni, düzeneği, ilişki biçimini, kitleselliği, zorunluluğu ve yukarıda sıraladığım farklılık, öteki, devlet-toplum ilişkisinin niteliği kısaca sosyal, kültürel ve ekonomik vaziyet ile adalet ve özgürlük standartlarımız vs. arasında ontolojik bir bağ kuramayan bir kavrayışın daha işin başında, ne kadar ‘felsefe’ heveslisi, taliplisi görünürse görünsün, ‘felsefi’ bakıştan, tarzdan, yaklaşımdan, düşünüşten mahrum olduğu açıktır.

YKS İstatistikleri ve İstikrarlı Başarısızlık

17 Ağustos 2020
İster önceki basamağı olan LGS istatistiklerine bakalım ister sonraki basamağı olan KPSS veya ÖABT istatistiklerine bakalım ister PISA vs. gibi uluslararası sınavların verilerine bakalım. Birbirini teyit eden bu başarısızlığın öğrenci ilgisizliği, öğretmen yeterliliği, derslik sayısı, materyal eksikliği, yaklaşım, yöntem, teknik yetersizliği yanıltıcı yerlerde anlamlandırılması mümkün değildir

Bir  Eğitim-Öğretim Yılı Daha Bitti: Bunca Başarısızlığın Tahsille Ne Alakası Var?

07 Temmuz 2020
Eğitim çalışanlarının lisans mezunu olması önemli bir hedef iken bugün eğitim çalışanlarının en az yüzde onu yüksek lisans ve doktora düzeyinde bir eğitim almış. Derslik sayımız, öğretmen başına düşen öğrenci sayımız vs. gibi noktalarda OECD ortalamasındayız. Teknik donanım, bilişim altyapımız çoğu gelişmiş ülkenin bile ilerisinde. Ücretsiz ders kitapları dağıtıyoruz, EBA gibi büyük bilişim platformu faal. Peki o halde 1939'dan bu yana istikrarlı olarak değişmeyen ve benim iddiamla bu kurgu ve işleyiş devam ettiği taktirde 2139'da da değişmeyecek olan memnuniyetsizlik/başarısızlık mevzusunu nasıl ele alacağız?

Dijital Ortamda Öğretim Okulda Zorunlu Eğitimin Sonu mu?

17 Haziran 2020
Okulda zorunlu eğitim, sanıldığı gibi tek boyutlu bir faaliyet değildir. Kapitalizmin makbul saydığı aile tipi; kadın ve erkeğin günde en az sekiz saat haftada en az beş, mümkünse altı-yedi gün çalıştığı aile tipidir. Yani kadın ve erkek sürekli üretim-tüketim döngüsünde kalmak zorundadır. Üretim-tüketim döngüsü kendisini tekraren üreterek var olmazsa, döngü bir yerde aksarsa sistem çöker. Sistemin çökmesi devletin, sermayenin, varsa orta sınıfın hatta ve hatta işçi sınıfının da arzuladığı bir şey değildir. O halde anne ve baba düzenli biçimde üretim-tüketim döngüsünü var edecek saatlerde “sistem içinde işlevini” yerine getirmek mecburiyetindedir. Anne ve babanın üretim-tüketim döngüsünde düzenli biçimde kalması çocuğun güvenli bir ortamda bekletilmesini zorunlu hale getirir.

MEB Liselerde Yıl Sonu İşlemlerini Nasıl Kaotik Hale Getirdi?

14 Haziran 2020
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullara gönderilen yazıda yıl sonu işlemleri ve sorumluluk sınavlarıyla ilgili yapılmasına karar verilen uygulamalar, MEB camiası içerisinde tartışmalara neden oldu. Bu yazı ve bu yazının doğrultusunda Milli Eğitim Bakanlığı resmi web sitesinde yer alan ‘liselerde yapılacak olan sorumluluk sınavları’ile ilgili ilgili duyuru tereddüde düşülen hususlara açıklık getirmekten çok yeni tereddütlere yol açtı. Abdulbaki Değer sordu, Ali Aydın cevapladı.

“Torn Country”: Asaletini Yitirmiş İrfan veya Öğrenciyi İkna Etmek

29 Mayıs 2020
‘Talebe’de somutlaşan eğitimin ontolojisi ile kitlesel eğitimin genetiği arasındaki yapısal farklılığı yukarıda değindiğim üzere şu aralar uzaktan eğitim kapsamında yürüttüğümüz eğitsel pratikte gözlemlemek mümkün. Burada uzaktan eğitim kapsamında sürdürülen çalışmaları, verilen emeği, gayreti, iyi niyeti vs. tahfif etmek gibi bir niyetimin olmadığını peşinen belirtmeliyim. Alanın doğasına, yapısal karakterine ve onun ilişkiye ve sürece bambaşka istikamet tayin eden niteliğine dikkat çekmek istiyorum. Uzaktan eğitim kapsamında yürüttüğümüz çalışmalardan birisi de şu an öğretmenlerin, okul yöneticilerinin, bakanlık, il, ilçe teşkilatlarının öğrencileri sanal ortamda derse alma gayretidir.

Meslek Liselilerin Sorunlarını Maskelemeyelim

17 Mayıs 2020
Korona virüs nedeniyle ülke çapında gerçekleşen seferberliğe ilk katkı sunanlar meslek liseleri oldu. Herkes dayanışma ruhunu müşahhas kılan bu öğrencileri alkışladı. Ne var ki meslek liseleri, eğitim sisteminin en temel sorunları ve daha fazlası ile boğuşmak zorunda olan gençlerin çoğunlukla eğitim gördükleri bir okul türü. “Maske dokuyan meslek liseli” haberlerine muhatap kılındığımız şu günlerde onların sorunlarının maskelenmesi en büyük endişemiz. Ali Aydın ve Abdulbaki Değer, konu ile ilgili saha araştırmaları ile çarpıcı bulgular elde eden ve hâlihazırda çalışmalarını sürdüren Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Dr. Taner Atmaca ile birlikte ana akım yaklaşımlar yerine dikkatimizi başka bir yöne çekiyorlar.

Ezbercilik ezberi veya “Zekâlarımızın beli büküldü”

02 Mart 2020
Latinlerin “Vis est vita!” yani “yaşamak görmektir” dediklerini belirterek sözü bize getirir Şahin Uçar Hoca bir yazısında: “Biz yaşadık ve gördük. Aradan yaklaşık 150 yıl geçti; fakat bir türlü akıllanamadık gibime geliyor. Çünkü yaşamak görmektir; ama herkes tecrübelerinden istifade edemez. Yani tecrübe kötü bir öğretmendir. Tecrübeden istifade etmek için, tecrübenizde hangi noktalara dikkat edeceğinizi, neyi önemli neyi önemsiz sayacağınızı, bilmelisiniz.”