MÜZİK

Fatma Girik, Sezen Aksu ve Yetisi Olmayan Hafızamız

10 Şubat 2022
Her ikisinin de sanırım en büyük talihsizlikleri bu coğrafya da doğup bu coğrafyanın farklı yönleri ve kimlikleriyle angaje olarak yetişmeleridir sanırım. Yazımın başında belirtiğim gibi kimseyi incitmek ya da aidiyetleri üzerinden hassasiyet üretmek istemiyorum. Ancak şu kesinki Fatma Girik’in ölümünde ortaya dökülen aşırı tepkilerin bir bölümü hâkim İslamcı kimliği ya da yönetimi yaralama arzusunun getirdiği bir fetiş duygu olsa gerek. “Söz Fato’da” ile dönemin İslamcı yahut dindarların kurduğu kuruluşlara baskınlar düzenleyerek ait olduğu ideolojik kampı göstermişti Fatma Girik. Bugün bu kamp, Fatma Girik’in ölümüyle hızlı bir şövalyesini kaybetmiş olabilir.

"Şarkı Söylemek Bağırmak Demek Değildir"

22 Aralık 2020
Türk Müziğini egzajere etmesinler yani arabesk yoruma kaçmasınlar. Türk Müziği kendi üslubu içinde yorumlanmalıdır. Aksi halde hiçbir işe yaramaz. Bağırmak şarkı söylemek değildir. Eseri tahrif etmek, şarkının özünü değiştirmek, kendimize göre güzel bir yorumla eseri tanınmayacak hale getirme hakkımız yoktur. Olamaz da...

Aydost Deyince Göğü İnleten Muharrem Ertaş

10 Aralık 2020
Muharrem Usta büyük bir saz icracısı, bir bağlama virtüozu falan değildir. Zaten bu tür usta sanatçılar için “iyi” saz çalmak tek başına bir amaç da değildir O, söyleyecek sözü olan ve bu sözü en güzel, en etkili bir biçimde söylemenin yollarını arayan gerçek bir sanatçıdır. İşte bunun yolunu bulduğu içindir ki aynı zamanda bağlamada üslup ve tavır sahibi olabilmiştir. Sazı da, tıpkı okuyuşu gibi, kendine has bir tavır ve stilde, taklidi zor bir ustalıkla çalar. Tıpkı Aşık Veysel’de olduğu gibi...

Bizim Halk Müziğimiz de Aslında Tekke Orijinlidir

31 Ağustos 2020
Türk müziği çok büyük bir değer. Fakat sunumla ilgili ciddi sıkıntılarımız var. Hani bir halk deyimi vardır ya ‘’Sen bal satıyorsun ama yüzün sirke satıyor’’ diye. Sanki durumumuz bunun gibi. Bunu sadece sanatçılar açısından söylemiyorum. Nitelikli konser salonu sıkıntısı, profesyonel sahne tasarımı eksikliği gibi sorunlar “Deryayı aşıp gölde boğulmak’’ gibi bizi menfi olarak etkileyen hususlardır. Diğer taraftan icra ettiğimiz müziğin yaşayan müzik olmasına dikkat etmemiz gerektiğine inanıyorum.

Her Medeniyetin Kendine Ait Bir Melodisi Vardır

10 Haziran 2020
Prof. Dr. Yalçın Çetinkaya; çocuklarımıza ilkokuldan itibaren bu toprakların yabancısı olduğu bir müzik bilgisinin öğretildiğini ifade ediyor ve ekliyor: "Müzik eğitiminde kullanılan Blok Flüt kulağı bozan bir enstrümandır. Maalesef, öğretilen de yanlış öğretiliyor." Durum bu kadar vahimse eğer ne yapmak lazım? Her toplumun, her medeniyetin kendine ait bir melodisi varsa bu melodinin gelişmesi için ne yapmalıyız? Sohbeti Salih Cenap Baydar gerçekleştirdi.

Müzik Sahici Hayatlara Dayanır

03 Haziran 2020
"Kültür, medeniyet toprağının ağacıdır" diyor, Prof. Dr. Yalçın Çetinkaya ve devam ediyor: "Medeniyet olmayınca kültür ağacı yetişmez." "Maalesef, bugün eskiyi tüketmekten, tekrar etmekten başka bir şey yapmıyoruz." diye de ekliyor. Müziğimizin hatta medeniyetimizin içine düştüğü sorunları cesaretle ele alıyor Çetinkaya. Gerçeklerle yüzleşeceğiniz bu sohbeti Salih Cenap Baydar gerçekleştirdi.

¨Ateş Denizi¨nin Kıyısında

23 Mayıs 2020
Musiki her insanın hayatında izler bırakır. Çünkü musiki hatıraların birikiminden ibarettir. Yöremizin bir türküsünü veya bir şarkıyı neden diğerlerinden daha çok severiz? Çünkü mutlaka o türkü veya o şarkıyla ilgili bir hatıramız vardır. Türk beşlilerin eserlerini inceleyen; önemli bir kısmı halk musikimizden devşirmelerdir. Zorla ne hatıra yaratılır ne de teraküm edebilir. Kaldı ki musiki gibi asude ve müşterek bir sanat dalı niye siyasete malzeme olsun? Doğumuzda ve batımızda sıralanmış, kalkınmış veya kalkınmamış ülkelerin hiç birisinde musiki bizimki kadar siyasete malzeme olmamıştır.

Tuğrul İnançer ile Tasavvuf ve Müzik Üzerine

20 Mayıs 2020
Bir kere tasavvuf müziği tabiri mecburen ortaya konmuş çok da doğru olmayan bir tabirdir. Doğrusu tekke müziğidir. Ayrıca tekke müziği bir tür değildir. Türk Müziği içinde bir tarzdır. Bugünkü nota sisteminin yeterliliği ayrı münakaşa konusu olmakla birlikte aynı nota ile yazılır. Ama o tarza sahip olmayan biri o notalardan onu öğrenirse usta olmadan(Çünkü kâğıtta yazılmaz mûsıkî) şarkı gibi olur ama o tarzı bilen onu ilahi gibi okur. Tabi burada ilahi ve şarkı aslında çok genelleme. Çünkü şarkı da ilahi de bir form ismidir.

Ses ve Özgürlük

30 Eylül 2019

Her toplumun müziği incelendiğinde, müziklerinde onları anlatan derin melodik ifade biçimleri bulunabilir. Meselâ batı müziğinin tampere sisteminde Avrupa'yı, Hind müziğinde Hind felsefesini ve yaşama biçimini, Çin pentatonizminde özellikle Konfüçyanizm'in beş ses üzerine yorumlarını, Osmanlı-İslâm mûsikîsinde bu medeniyetin ve yaşama felsefesinin iz ve anlamlarını görebilmek mümkündür.

Kur’an ve türkü: Anadolu’nun bütün yüreklerini birleştiren iki unsur

21 Temmuz 2019

Gezdiğim ülkelerin hiçbirinin, Anadolu'daki kadar muazzam bir müzik, enstrüman, nağme zenginlik ve çeşitliliğine sahib olmadığını gördüm. Bir süre önce benim de katıldığım bir toplantıda bağlama ustası dostum Erol Parlak, Anadolu'nun bir müzik medeniyeti olduğunu söylemişti. Çok doğru bir tesbit. Ben de bu ifadeye “Anadolu bir türkü medeniyetidir” diyerek küçük bir katkıda bulunayım. Çünkü Anadolu'yu diğer bütün ülkelerden ve onların müziklerinden ayıran en önemli farkı, sadece Anadolu’da bulabileceğiniz ve dinleyebileceğiniz türküleridir.