Ilgaz Gaziler Köyü Mumlar Deresi Kanyonu (Kısar)

05 Eylül 2021
Image

Geçen yıl köyümüzde yaptırdığım ahşap dağ evinin arkasındaki Mumlar Deresi adlı derin vadiye bir yürüyüş yapmayı hep hayal etmiştim. Yoğun sık bir bitki örtüsüyle kaplı sırtları ormanlık, dev ceviz ağaçlarının olduğu, ayı, domuz ve vahşi hayvanların yaşadığı efsane gibi anlatılırdı.

Bu hayalim 31 Ağustos 2021 Salı günü gerçek oldu.

Öncelikle böyle bir yere yalnız gitmenin çeşitli sakıncaları vardı ve oraya daha önce gitmiş olan bir rehber bulmak zorundaydım. İmdadıma, çocukluk arkadaşım ve bu dağlarda, vadilerde gençliğinde hayvancılık/çobanlık yapmış, her köşesini avucunun içi gibi bilen Lütfi Şahin yetişti. Lütfi’de köyü bırakıp şehre göçtükten ve kamudan emekli olduktan sonra yaklaşık 40 yıldır buralara gitmemişti ve eski hatıralarını özlüyordu. Teklifimi seve seve kabul etti ve sabah 06:00 için sözleştik. Hava kapalı ve yağmurlu görünse de karalıydık, yağmurluklarımızı da alarak çantalarımızı sırtladığımız sırada hava açıldı. Saat 7 sularında bizim evin arkasından yola çıktık. Ben yürüyüş batonlarımı almıştım, Lütfi’nin elinde bir balta (nacak) vardı. Bunu ne yapacaksın dediğimde ilerde anlarsın dedi.

Vadi içinde ilerledikçe bitki örtüsü daha da sıklaşmaya, geçit vermemeye, daralmaya başladı. Sırtlar yoğun meşelik, ahlat, alıç ağaçları, vadi içi böğürtlen, kıyı üzümü, karamuk çalıları ve  vahşi çalılarla kaplıydı.

Image

Balta ile Lütfi çoğu yerde yol açmak zorunda kalıyordu. Vadide ayrıca kavak, söğüt gibi ağaçlarda yoğundu. Lütfi’nin çuvalla ceviz topladığını söylediği dev ceviz ağaçlarının çoğu çürümüş devrilmişti. Fakat bir çok genç ceviz ağaçları vardı. Lütfinin “Koca Cevizi”de halen ayaktaydı. Ayrıca Kiraz ve Kızılcık (Kiren) ağaçları da vardı. Sırtlardan değil de vadi içinden yürümeyi tercih ettiğim için zorlanıyor ve ağır ilerliyorduk.  Su kaynakları gittikçe azalıyordu.

Lütfi, "eskiden burada göletler vardı içinde yıkanırdık" dedi. Suların gittikçe aşağıya çekilmesine burada da şahit olduk. Lütfi “ayı ini” dediği mağarayı gösterdi. Giderken köye içme suyu için döşenen boruları ve su menfezlerini de kontrol ediyor temizliyorduk. Vadinin gittikçe daralması derinleşmesi ve kayaların iki yanda yükselmesi beni şaşırtıyordu. Bu sırada Lütfi “Gısarın Ağzına” geldik dedi. Ben ısrarla sordum ne diyorsun tekrar et dedim. Aynı şeyden mi bahsediyorduk? “Gısar” yani “Kısar” diye tekrar etti. Kısmak, kıstırmak yani daralmaktan bahsediyordu. Buna biz “Kanyon” diyorduk.

İnanılmaz bir şey! Kanyonun Türkçesini öğrenmiştim. Lütfiye teşekkür ettim. Lütfi buna “kanyon” deniyor dediğimde güldü ve “6’lı ganyan”mı diye karşılık verdi. Yol boyu ben hep “Kısar dedim” o “6’lı ganyan” diyerek güldü.

İnanamıyordum evimizin arkasında vahşi bir kanyon vardı. Bizim dağcı arkadaşları buraya mutlaka getirmeye karar verdim. Bizim daha önce yürüdüğümüz kanyonlar sulu idi fakat buranın suyu çekilmişti. Yine de bazı yerlerde az da olsa buz gibi kaynak suyuna rastladık ve içtik.

Image

Kanyon gittikçe daraldı ve yükseldi, bitki örtüsü sıklaştı fakat ısrarla sırta çıkmadan Kanyonu geçtik. Yükselerek gidiyor tırmanıyorduk. Lütfi tekrar “Gısarın ağzına” geldik dedi. Artık vadi genişlemeye başlamıştı ve sırtlardaki meşelik bitki örtüsü yerini çam ormanına bırakıyordu. Tırmanma bitmiş ve Sinekliğin Çamları mevkiinden Deve Düzü denilen yere ulaşmış, artık yoğun çam ormanı içinde yürüyorduk. Karşı dağda TV vericileri vardı. Kuyupınar köyünün yaylasına ulaştığımızda Ankara/Çankırı yolu görünüyordu, yolun diğer tarafında Kuşçayırı (eski ismi Dengi) köyü vardı. Yayladaki bütün pınarlar kurumuştu. Bu sırada saat öğle 13:30 olmuştu ve 6,5 saattir tırmanıyor/yürüyorduk. Söğüt ağaçlarının gölgesinde mola verdik ve iştahla öğle yemeğini yedik.

Mola sonrası yürüyerek Gaziler köyümüzün yıllar önce hayvanlarının otladığı yaylası olan “Yazı” düzlüğüne geldik. Lütfi’nin her köşede bir anısı vardı. Yol boyu devamlı anlattı. Kuyu Pınarı köylüleri ile yaylayı paylaşmama nedeni ile yaptıkları kavgaları anlattı. Yazı’daki Köle Pınarı da kurumuş, çalılıklar kaplamıştı. Lütfi buna çok üzüldü ve hüzünlendi. Yolda taşlarla rüzgara karşı örülmüş barınakları gösterdi ve gece bu örenlerin içinde yattıklarını anlattı.

Image

Buradan orman içinde yürüyerek inişe geçtik ve Köserelik mevkiini geçerek Yayla Deresinin tepesine geldik. Lütfi buradaki yassı kayaların üzerine hayvanların yalaması için tuz döktüklerini anlattı. Bulunduğumuz sırta İnce Geliş deniyordu. Sağ tarafımız Yayla Deresi vadisi, sol tarafımız ise Ayı Deresi vadisi idi. Aşağıda Yayla Dersi Pınarının oluğunda su görünüyordu, halen akıyordu. Bu sırada pınardan su içen iri bir domuz bizim seslerimizi duyunca tepeye doğru hızla uzaklaştı. Yayla dersinin karşı sırtında kayalara oyulmuş Gavur Evi denilen arkeolojik kalıntılar vardı. Bir başka zaman arkeolog dostum Eyüp Ay ile buraya gelmeyi kararlaştırdım. Ayrıca köyde Manastır denilen bölgedeki Hüyük’ünde incelenmesi gerekiyor. Artık aşağıda köyümüz görünüyordu. İlerde Devrez Çayı vadisi ve Ilgaz Kasabası görünüyordu. Karşıda zirvelerine yaz kış, defalarca çıktığım Ilgaz Dağları sıralanıyordu.

Muhteşem bir manzara vardı.

Image

İnişle birlikte Kızılyar Başına geldik ve Ayı Deresi’ne indik. Burada köye gelen su kaynaklarından birisinin yanında son molayı verdik su içtik, dinlendik. Oradan hemen yandaki Yayla dersine geçerek küçük göleti gördük. Gölet yosun ve bitkilerle kaplanarak yemyeşil olmuştu. Köyün üstündeki iki su deposunun yanına geldiğimizde saat 16:56 olmuştu. Köyün sağ yanındaki Mumlar deresinden girmiş, sol yanındaki Ayı Deresinden çıkmıştık. Sabah 7 den bu yana 10 saattir yürüyor ve tırmanıyorduk. Ben antrenmanlı olduğum halde fena yorulmuştum, fakat Lütfi’de adeta yorgunluktan iz yoktu aksine ikimizde çocuklar gibi şendik. Lütfi’nin eve gelmiştik benim ev köyün öbür başında idi. Bu sırada büyük bir gök gürültüsü ile gök adeta boşaldı ve sıkı bir yağmur yağdı. Lütfi beni arabasıyla evime bıraktı. Başka bir gün başka vadilere yürümeyi kararlaştırarak ayrıldık.

Galeri

Yeni yorum ekle

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

İstatistikler

Bugün Toplam Toplam
0 kez görüntülendi. 176 kez görüntülendi. 0 yorum yapıldı.