EDEBİYAT

Şakir Kurtulmuş ile Şiir Üzerine

22 Aralık 2015

Şakir Kurtulmuş, 1958 Eskişehir doğumlu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı.İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri Bölümü’nü bitirdi. 1977 yılından bu yana çeşitli gazete ve dergilerde çalıştı.Yeni Devir Gazetesi’nde uzun bir süre ‘Sanat-Edebiyat’ sayfası hazırladı. 1980 yılında ‘Tin Yazıtları’ isimli bir edebiyat dergisi yayınladı. ‘Önce Yayın-Dağıtım’ isimli firmasında kitap yayını ve dağıtımı faaliyetinde bulundu. İnsan Yayınları’nın kuruluşunda görev aldı. ‘Yeni Haber ‘ gazetesinde  çalıştı. Eskişehir’de lise öğrenimi sırasında arkadaşlarıyla birlikte ‘Fecir’ isimli bir duvar gazetesi çıkardı. İlk şiiri Mavera Dergisi’nde 1978 yılında yayınlandı. Kıyam, Yönelişler, Mavera,Aylık Dergi, Bursa’da Sanat Edebiyat,  Edep , Türk Dili, Şiir ve İnşa, Ay Vakti,Şehir ve Kültür,Yedi İklim  dergilerinde şiir ve yazıları yayınlandı. ‘Ah Güzel Bir Gün’ isimli ilk şiir kitabı  Akabe Yayınları’nca 1985’de yayınlandı. Beyan Yayınları arasında ‘Hz.Hamza’ ve ‘Bilal-i Habeşi’ isimli iki biyografi çalışması çıktı. ‘Yusufun Kuyusu’ isimli  ikinci şiir kitabı Yedi İklim Yayınları arasında 2013 yılında yayınlandı. ‘Ölüm ve Ayna’ isimli üçüncü şiir kitabı da yine Yedi İklim Yayınları arasında 2014 yılında yayınlandı.

Estetiğe Yaklaşımımızdaki Kopukluk- 3

20 Aralık 2015

Ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısı boyunca ve yirminci yüzyılın başlarında ihmal edilen düşünce, felsefe ve bütün bunların sonunda köklerimizden tüten bir sanat ve estetik kuramı oluşturma gayretleri de kaybolup gidiyordu. Böylelikle kendi birikimimize dayalı sanat ve estetik kuramları oluşturma teşebbüsleri, Millî Edebiyat döneminde sözü edilen toplumsal dalgalanmalar sebebiyle yarım kalmıştır… Daha da acı olanı, Türk milletinin yeniden bir ölüm kalım mücadelesine zorlanmış olmasıdır…  

Estetiğe Yaklaşımımızdaki Kuramsal Kopukluk – 2

26 Kasım 2015

Osmanlı medreselerinde Sekkâkî’nin Miftâhu’l – Ulûm’u (13. yy.), Kazvinî’nin Telhîsü’l – Miftâh’ı  (14. yy.) ve Taftazânî’nin Mutavvel’i (14. yy.) ile bunlara yazılan şerhlerin okutulması, eğitim tarihimizde XIX. yüzyıla kadar devam etmiştir. Bu yüzyılın özellikle ikinci yarısından itibaren Batı’yla münasebetlerimizin artması üzerine Batı edebiyatı ve buna paralel olarak Batı’daki sanat, edebiyat ve estetiğe dair kuramsal birikim de edebiyatçılarımızca tanınmaya başlanmıştır.