Kuzey Makedonya Nüfus Sayımı ve Türkler Açısından Önemi

11 Ekim 2021

 

 

Demokratik ve gelişmiş ülkelerde nüfus sayımı aslında sürekli bir şekilde 10 yıllık ülke politikalarını belirlemek üzere yapılan basit bir istatistik operasyonudur. Ancak Kuzey Makedonya’nın Anayasasını oluşturan en önemli unsurlardan biri Hakça Temsil ilkesinden kaynaklı yapıdan dolayı nüfus sayımının temsiliyet açısından önemi bir kat daha artmıştır.

Bilindiği üzere Kuzey Makedonya’da 2002’den itibaren nüfus sayımı yapılmamıştır. Her ne kadar son sayım girişimi Nisan 2011’de başlamış olsa da resmi olarak sayımın bitimine iki gün kala teknik nedenlerden dolayı iptal edilmiştir. Ancak Kuzey Makedonya’da son 4 senedir yaşanan siyasi krizler neticesinde Yunanistan’la var olan isim sorunu 2019 yılı itibariyle çözülmüş olup Nisan 2019’dan itibaren Makedonya’nın ismi anayasal olarak Kuzey Makedonya olarak değiştirilmiştir. Dolayısıyla bu krizin aşılmasından sonra Batı ülkeleri özellikle AB tarafından sayımların yapılması için ciddi baskılar mevcuttur. Bu vesileyle Kuzey Makedonya hükümetinin almış olduğu karara binaen Nisan 2021’de nüfus sayımının yapılması öngörülmüştü. Ancak yaşanan siyasi kriz neticesinde nüfus sayımı Eylül 2021’e ertelenmiş oldu ve 5-30 Eylül tarihlerinde Nüfus Sayımı gerçekleşti.

Sayım, Kuzey Makedonya Türkleri için büyük önem arz etmektedir. Sayımlardan elde edilecek sonuçlar ve bilgiler Türk toplumu için hayati önem taşımaktadır. Dolayısıyla sayım Türk halkının Kuzey Makedonya’daki varlığının en önemli ifadesi ve göstergesi olacaktır.

Sayım, ayrıca Türk toplumunun kendi içerisinde birlik-beraberliğine ve diğer toplumlarla birlikte ortak gelecek oluşturmasına katkı sağlayacaktır.

Sayım sonuçları, ülkemizdeki toplumun geleceğini doğrudan etkilemektedir ve makroekonomik planlama, bilimsel ve diğer araştırmalar ile istastistik amaçlar için kullanılmaktadır. Ohri Çerçeve Anlaşması gereğince milletlerin hakça temsil edilmesinde ve pozitif ayrımcılığın kalkınmasında sayımların önemi büyüktür.

Kuzey Makedonya Türkleri için sayım sonuçları hayati önem taşımaktadır. Ülkede yaklaşık 20 yıldır sayım yapılmadığı için nüfus yapısının net bir şekilde belirlenmesi imkansızdır. Dolayısıyla yapılacak olan sayım Kuzey Makedonya’nın etnik yapısını net olarak ortaya çıkaracaktır. Bu hususta MATÜSİTEB K. Makedonya’daki Türk partilerle sürekli irtbattadır ve bununla ilgili ortak çalışma için Mart 2021’de Sayım Çalıştayı düzenlenmiştir. Bu çalıştay neticesinde Milli Sayım Koordinasyon Kurulu kurulmuştur. Bu kurulda ön planda MATÜSİTEB yetkilileriyle birlikte, siyasi parti temsilcileri, kanaat önderleri, hukukçular, akademisyenler, medya vs. dahil edilmiştir.

Söz konusu kurulun en önemli vazifesi sayım öncesi ve sayım esnasında, sayım sürecinin takip edilmesi, sayım eğitmenlerinin ve sayım memurlarının belirlenmesinde koordinasyonun sağlanması, sayımla ilgili toplumu bilgilendirme ve şuurlandırma toplantıları, seminerleri, ev ziyaretleri, halkla buluşmalar, konferanslar, medya tanıtım çalışmaları yer almıştır.

Kuzey Makedonya Türkleri Milli Sayım Koordinasyon Kurulu olarak Nüfus Sayımının ardından süreci kapsayan değerlendirmelerimiz bir Kamuoyu Bildirisi şeklinde yayınlandı. Bildirinin tamamı şu şekildedir:

Kuzey Makedonya Türkleri Milli Sayım Koordinasyon Kurulu (ülkemizdeki tüm Türk sivil toplum kuruluşların, tüm Türk siyasi partilerin, Türk milletine mensup entelektüel, akademisyen ve kanaat önderlerinin üyesi olduğu) olarak 2021 Nüfus Sayımı sürecini başlangıcından bu yana aktif ve dikkatli bir şekilde takip ederek başarılı bir şekilde uygulanması için büyük çaba sarf ettik.

Diğer yandan sayımın başlangıcından bu yana, tüm demokratik mekanizmalarımızla sahadaki gelişmeleri anbean takip ettik. Her platformda nüfus sayımını siyaset üstü bir mesele olarak gördüğümüzü net bir şekilde ifade ettik. Ülke olarak geleceğimiz adına hayati önem taşıyan nüfus sayımı sürecinin önemini, değerini ve etkilerini her yerde yineledik.

Nüfus sayımındaki tüm eksiklikler, garanti altına alınmış anayasal haklar ve sayım kanunu ihlalleri, süreç içerisinde sayım metodolojisi hakkındaki memnuniyetsizliğimizi defalarca ifade etmemize rağmen, Türk eğitmen ve saymanların yetersizliği, elektronik sayım aplikasyonunun günlerce çalışmaması, diaspora kayıt işleminin bloke olması, elektronik sayım aplikasyondaki tercüme ve eksiklikler sorunu, vatandaşların sayım konusunda yeterli bilgilendirilmemiş olması, sahadaki baskı ve manipülasyonlar, birçok soydaşımızın sayıma dahil edilmemiş olması gibi sorunlar değerlendirilmeden Devlet İstatistik Kurumu Müdürü’nün dünkü açıklamasında nüfus sayımı sürecini başarılı olarak nitelendirmesi, kanaatimizce erken yapılmış bir açıklamadır. Birçok sorun, eksiklik ve yasa dışı unsurlar taşıyan olayların sadece birkaçını ifade edelim:

- Sayımın başlangıcından yani 5 Eylül’den - 21 Eylül’e kadar, elektronik sayım aplikasyonunda Türkçe formu çalışmamaktaydı ve formda sorular Türkçe, cevaplar ise Makedonca dilindeydi. Bu yüzden başka bir seçenek olmadığı için nüfus sayımı zoraki Makedonca / Arnavutça olarak yapıldı. Söz konusu sorunu çözmek için bir süre büyük çaba sarf ettik, ardından sorun, sayımın bitmesine sadece bir hafta kala çözüldü ve Türkçe dil formu 22 Eylül’de çalışmaya başladı.

- Bilgilendirme ve yoğun girişimlerimize rağmen 29 sayım bölgesinde sayman ve bölgesel eğitmen görevlileri seçilirken nüfusun etnik yapısı gözetilmemiştir. Söz konusu durum şu sayım bölgelerinde olumsuz olaylara yol açmıştır: Struga, Radoviş, İştip, Kırçova, Köprülü, Ustrumca ve diğer bölgelerde bazı sayım görevlileri, kişisel verilerin korunması yasasını dikkate almayarak, vatandaşlardan yasa dışı olarak kimlik numaralarını (EMBG) toplamış ve prosedürün sonunda bilgileri olmadan onları kaydettirmiştir. Vatandaşlarımıza sorular ana dillerinde sorulmamaktaydı. Bilinçli vatandaşlarımız bu tür usulsüzlükleri birçok bölge sayım komisyonuna bildirirken, diğer yandan bu tür usulsüzlükleri bize de bildirdiler. Ancak bunlar bildiğimiz olaylardan sadece birkaçı.

- Türk halkımızın yüzyıllardır yaşadığı, diğer halklarla bir arada yaşama kültürünü temsil ettiği bazı yerleşim yerlerinde, yabancı vakıfların finanse ettiği yapılar tarafından manipülasyon ve baskı girişimleri olmuştur. Üzücüdür ki, yetkili mercilerin bu olaylar hakkında bilgilendirilmeleri ve uyarılmalarına rağmen, bu yasa dışı faaliyetlerin önlenmesi ve çözümü için hiçbir önlem alınmamıştır. Soydaşlarımız provoke edildi, rahatsız edildi ve etnisite bazlı incitildi. Halkımızın bilinçli duruşu sayesinde bu provokasyonlar aşıldı ve bertaraf edildi. Bu şekilde uzun süredir devam eden barışçıl komşuluk ilişkilerimiz bu tür provokasyon girişimlerine yenik düşmedi.

- Devlet İstatistik Kurumu yetkilileri sayım süreci boyunca Türklere karşı şeffaf olmayan, zamana riayet etmeyen ve yanlış bir tutum sergilediler.

- Geçmişten günümüze yıllar boyunca DİK kendi bünyesinde anayasal garanti altında bulunan hakça temsil ilkesini saygılamamıştır. Bahsekonu kurumda Türk milletinden sadece birkaç (sembolik sayıda) çalışan sayısı bulunmaktadır ve bu kayıtsız tavırla DİK faaliyetlerine gölge düşürmekte ve Türk milletinde güvensizlik oluşturmaktadır.

Yetkili kurumlar tarafından nüfus sayımının başarıyla tamamlandığı bildirilmiş olmasına rağmen, halen bu karmaşık istatistiksel işlemin kapsamına girmeyen vatandaşlarımız var.

Yukarıdaki sorunlar, eksiklikler ve açıklamalar hakkında ülkemizdeki tüm yetkili kurum, kuruluş ve yabancı misyon temsilciliklerine bilgi verilmiştir.

Neticede taleplerimizin çoğu göz ardı edilip ihmal edilmekle beraber, yetkili kurumun bu yaklaşımı tüm sürece gölge düşürmektedir.

En evvela Kuzey Makedonya Anayasası’na ve yasalara dayanan taleplerimiz, başta Devlet İstatistik Kurumu tarafından dikkate alınsaydı, yukarıdaki sorunların ve eksikliklerin çoğu giderilmiş olacaktı. Tüm bu süreçle ilgili medyalar, büyükelçilikler ve Anavatanımız Türkiye’nin Üsküp Büyükelçiliği de bilgilendirilmiştir.

Ne yazık ki 2021 Nüfus Sayımı birçok cevapsız soru, şikayet, kurumların sorumsuzlukları, eksiklikler, sorunlar ve benzeri olgular ile sona erdi. Bu yasadışılılık ile Türk milletinin hakları ihlal edilmiştir; Kuzey Makedonya Cumhuriyeti Anayasası’nın 8. maddenin 2. fıkrası (etnik kimliğini ifade etme özgürlüğü), 3. fıkrası (hukukun üstünlüğü) ve 11. fıkrası (vatandaşların eşit ve hakça temsiliyeti), 9. maddenin 1. fıkrası (KMC vatandaşları özgürlük ve haklarda eşittir) ve 2. fıkrası (vatandaşlar Anayasa ve Kanunlar karşısında eşittir), 48. maddenin 1. fıkrası (Topluluklara mensup vatandaşlar kendi topluluklarının kimlik ve değerlerini özgür bir biçimde ifade etme, yaşatma ve geliştirme haklarına sahiptir) ve 2. fıkrası (Cumhuriyet tüm toplulukların etnik, kültürel, dil ve dini kimliklerini korumayı garanti altına almıştır), 50. maddenin 3. fıkrası (vatandaşların insan hak ve özgürlükleri hakkında bilgi edinme hakkı vardır) ve 52. madenin 2. fıkrası (herkes anayasa ve kanunlara uymakla yükümlüdür) ve 16. maddeler ihlal edilmiştir, Devlet İstatistik Kurumu Nüfus Sayımının bu kanun hükümlerine göre hazırlanması, düzenlenmesi ve uygulanmasında hukuka uygunlukla sorumludur ve kişilerin çalışmalarını denetler - Nüfus Sayımı katılımcılarını, madde 30 (6) Sayman ve bölgesel eğitmenlerin seçiminde sayım bölgesindeki toplulukların eşit ve hakça temsil ilkesi prensibi gözetilecektir ve madde 34 (1) Sayımda kullanılacak aplikasyon 7 (yedi) dilde hazırlanacaktır: Makedonca, Arnavutça, Türkçe, Romanca, Ulahça, Sırpça ve Boşnakça. (2) Sayım kayıt işlemi, sayıma tabi tutulan kişi veya bilgileri veren kişinin seçtiği dilde gerçekleşmektedir.

Üstteki hususlarda de ifade edildiği üzere sayım süreci boyunca sayım aplikasyonunda Türkçe formun çalışmaması ve Türk sayman ve eğitmen yetersizliği ile Türk milletine mensup vatandaşların etnik mensubiyeti ifade etme özgürlüğü ihlal edilmiştir, hukukun üstünlüğü prensibi ve eşit ve hakça temsiliyet ilkesinin ihlaliyle Türk milletine mensup vatandaşlar özgürlükler ve haklar noktasında eşit muamele görmediler, ve Anayasa ile Kanunlar önünde eşit değildiler. Türk milletine mensup vatandaşların kendi kimliklerini ifade etme özgürlüğü ihlal edilmiştir, üzücüdür ki cumhuriyet daha doğrusu DİK etnik ve dil kimliklerini koruma garantisini yerine getirmemiştir, belirtilen eylemlerle kayıtsız kalan DİK, uygulamalarında insan hakları ve temel özgürlüklerin tanınmasına imkan vermeyerek Anayasayı ve Kuzey Makedonya Cumhuriyeti Anayasasında güvence altına alınan Kanunları gözetmemiştir.

Diğer yandan DİK, sayman ve bölgesel eğitmen seçiminde, Nüfus Sayımının kanun hükümlerine göre hazırlanması, düzenlenmesi ve uygulanmasında hukuka uygunlukla sorumludur prensibini ihlal etmiştir. Sayım bölgelerinde Türk milletine mensup vatandaşların eşit ve hakça temsil ilkesi prensibi gözetilmemiştir ve sayımda kullanılan aplikasyon Türkçe dilinde hazırlanmamıştır, bu yüzden sayıma tabi tutulan kişi veya bilgileri veren kişinin seçtiği dilde, daha doğrusu Türkçe, yapılamamıştır.

Söz konusu yaklaşım, nüfus sayımının ne kadar doğru, şeffaf ve meşru olduğu ve bu karmaşık istatistiksel operasyondan ortaya çıkacak sayılarla ülke olarak tüm vatandaşlarımız için yeni bir gelecek inşa edip edemeyeceğimiz sorusunu gündeme getiriyor.

Son olarak, bu istatistiksel operasyonun en gerçekçi tablosunu ortaya koyabilmek için sayım sonuçlarının manipüle edilmemesi gerektiğini ve bazı siyasi anlaşmalar ve spekülasyonlar nedeniyle haklarımızın kısıtlanmasına izin vermeyeceğimizi vurgulamak istiyoruz.

 

Yeni yorum ekle

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

İstatistikler

Bugün Toplam Toplam
0 kez görüntülendi. 167 kez görüntülendi. 0 yorum yapıldı.