Azerbaycan-Ermenistan Krizinde Bu Noktaya Nasıl Gelindi?

22 Eylül 2023

Şu günlerde tüm dünyanın gözü, Transkafkasya bölgesine kilitlenmiş durumda. Azerbaycan, Karabağ bölgesine yönelik anti terör operasyonunu başlattı, ve 24 saat içerisinde sonuç aldı. Karabağ meselesi, 2. kez Azerbaycan zaferiyle sonuçlanmış oldu. 

Fakat mesele bu kadar basit değil. Bölgede Rusya, ABD, İran, Fransa ve Türkiye’nin etkisi büyük. Çok uluslu bir meseleden bahsediyoruz. Bu küçük Kafkasya ülkesi, yani Ermenistan, bir kaç aydır attığı adımların belki de pek farkında değil, çünkü farkında olsaydılar sonuç böyle olmazdı. 

Ermenistan son aylarda Batı ile ilişkilerini hızlı bir şekilde güçlendiriyor. Diğer yandan Ermenistan Rusya ile arasını bir süredir açıyor, Rusya'dan uzaklaşıyor. Durum böyle olunca yersiz bir şekilde başlattıkları bu kriz, Ermenistan'ın yenilgisiyle sona erdi. 

Süreç buraya nasıl geldi?

Ermenistan, 2020 Dağlık Karabağ Savaşı'nda aldığı yenilgiyi kesinlikle kabullenemedi. Ermeni kamuoyu ve en önemlisi de Ermeni diasporası bu yenilgiyi kabullenemedi. Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü kabul ettiler. Fakat fiili olarak Karabağ'ı Azerbaycan'a bırakmamak için elinden geleni yapıyorlardı. 

Ermenistan savaşta yenildikten sonra, 10 Kasım 2020 tarihinde Rusya, Ermenistan ve Azerbaycan arasında üçlü bir anlaşma yapılmıştı. Anlaşmaya göre bölgeye yerleşen Rus barış güçleri, bölgede yaşayanların güvenliğini sağlayacaktı. Karabağ'da yaşayan silahlı Ermeni birlikleri de bu bölgeden çıkacaktı. Aradan üç yıl geçti. Fakat silahlı Ermeni birlikleri burayı terk etmediler. Terk etmedikleri gibi Azerbaycan'ın çevredeki inşaatlarına ve alt yapı çalışmalarına sabotajlar düzenlediler. Bölgeye sızarak mayınlar döşediler ve sivillerin ölmesine neden oldular. Bu silahlı Ermeni Birlikleri'nin yaklaşık 10 bin kişi civarında oldukları ve ellerinde zırhlı araçlardan füze sistemlerine kadar her türlü silahın olduğu biliniyor. Yani bölgedeki silahlı Ermeniler deyince bunları basit milis güçleri gibi anlamamak gerek. 

18 Eylül günü, silahlı Ermeni birlikleri işgalden kurtarılmış bölgelere girerek yollara mayınlar döşediler. Mayınlardan birinin patlaması sonucu 7 Azerbaycan polisi hayatını kaybetti. Bu en son yaşanan hadise. Bunun öncesi de var. 2020 yılından, yani Azerbaycan zaferinden sonraki 3 yıl boyunca bu mayın döşeme hadisesi yüzünden 61 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetti. 253 kişi de yaralandı. Bu kriz 3 yıldır devam ediyor. Ermenistan tarafı ortada anlaşma olmasına rağmen Karabağ bölgesindeki varlığından bir türlü vazgeçmedi.

Normalde Ermenistan böyle boyunu aşan hareketler sergilediğinde bir şekilde işin içinden çıkardı. Arkasına Rusya'yı alır bir şekilde dengeyi sağlardı. Fakat son aylarda attığı adımlardan sonra arkasında Rusya kartını da kaybetti. Çünkü Rusya lideri Vladimir Putin, Ermenistan'ın 1991 sınırlarını kabul ettiğini ve Karabağ topraklarının Azerbaycan'a aidiyetini tanıdığını kaydetti. Buna tepki olarak Ermenistan'ın başkenti Erivan'da öfkeli göstericiler Rusya Büyükelçiliğini kuşattı. Arbede Moskova'nın Erivan'a nota vermesine yol açtı. Rusya’nın krizdeki tavrı netti. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov'a Ermenistan'la ilişkiler soruldu. Nikol Paşinyan'ın 1991 sınırlarını tanıdığını hatırlatan Peskov, "Bu, Ermeni tarafının Karabağ'ı Azerbaycan topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak tanıdığı anlamına geliyor" dedi.

Erivan-Moskova hattında soğuk rüzgarlar esiyor

Ermenistan son aylarda çok hızlı bir şekilde Rusya'ya karşı cephe aldı. Bu bölgedeki dengeleri anlamamız için önemli bir gelişme. Ermenistan, 2020 Karabağ savaşından sonra adım adım Rusya'yı dışlamaya, batıyla olan ilişkilerini güçlendirmeye başladı. Bunda ne var diyeceksiniz, her ülke böyle adımlar atabilir, işine geldiği gibi ittifaklar kurabilir. Evet doğru. Fakat bu Ermenistan için o kadar da geçerli değil. Ermenistan uzun yıllar Sovyetler Birliği yönetiminde kalmış bir ülke. Altyapısından siyasi sistemine kadar Rusya'nın çok büyük etkisi var. En büyük etki de güvenlik alanında tabi. Ermenistan kendi güvenliğini büyük ölçüde Rusya'ya bağlamış durumdaydı. Rusya'nın liderlik ettiği Kolektif Güvenlik Anlaşması örgütü üyesi ve neredeyse güvenlikle ilgili her kararını Rusya ile birlikte alıyordu. Fakat 2020 Karabağ savaşı dengeleri epey değiştirdi. Ermeni tarafı bu yenilgiden sonra Rusya'dan yavaş yavaş kopmaya başladı. Ermenistan, 2020 Karabağ savaşı sırasında örgütten destek beklemişti. Fakat hem Moskova yönetimi hem de KGAÖ (Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü), müdahale etmemişti. Müdahale etmediği gibi herhangi bir kınama mesajı yayınlamamıştı. Bundan birkaç ay sonra Ermenistan bir tepki olarak Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütünün 2022'deki tatbikatlarına katılmadı. Ocak ayındaki tatbikata da ev sahipliği yapmayacağını açıkladı. 

Daha bir kaç hafta önce ise Paşinyan, İtalyan gazetesi La Republica'ya bir röportaj verdi. Paşinyan’ın burada söyledikleri çok önemliydi. Paşinyan, ülkesinin Rusya ile güvenlik alanında yürüttüğü işbirliğinin "stratejik bir hata" olduğunu söylemişti. Tüm gelişmelerden sonra Ermenistan yönetimi Ukrayna’ya insani yardım paketi göndermeye hazırlandığını açıkladı. Bunun Rusya’yı ne kadar kızdıracağını tahmin etmek zor değil. Üstelik yardımı Paşinyan’ın eşi Anna Hakobyan Ukrayna’da dağıtacaktı.

Yani Ermenistan adım adım fakat keskin bir şekilde Rusya ile güvenlik bağlarını kopartmaya başladı. Yaşananları bu süreçten bağımsız olarak değerlendirmemek gerek. Bunlar Ermenistan için son derece önemli adımlar. Asıl soru, Ermenistan, Rusya'nın yerine kimi koyacak? Cevabı basit: Kolektif batı ittifakı.

Ermenistan Batı ittifakına mı geçecek?

Görünen o ki Batıyla, daha doğrusu ABD ile yapabildiği kadar ortaklık yapacak. Aynı Kıbrıs meselesinde olanlar gibi. 1974 harekatından sonra kolektif batı, Güney Kıbrıs’ı adeta sarıp sarmalamıştı. İki durum birbirine çok benziyor. 

Şu noktayı da kaçırmamak gerek: Bu kararların hepsini Paşinyan'ın veya Ermenistan hükümetinin aldığını düşünmeyin. ABD ve Fransa’da çok iyi bir şekilde örgütlenmiş, lobi faaliyetleri yürüten ve milyarca dolarlık sermayesi olan Ermeni diasporası var. Diaspora, Ermeni devleti üzerinde ciddi bir etkiye sahip ve büyük oranda Batı ülkelerindeler. Doğal olarak da Batıyı destekliyorlar. 

Sadece Paşinyan'ın söyledikleri değil, Yine daha bir kaç hafta evvel, Avrupa NATO Genişleme Komitesi Başkanı Gunther Fehlinger, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'a seslendi. Fehlinger "NATO'ya katılın" çağrısında bulunmuştu. Yani Ermenistan'ın bu hamlelerin batıda da karşılığının olduğunu biliyoruz. Fakat bu ciddi bir davetten ziyade, bana kalırsa retorik bir çıkış. Çünkü Ermenistan demin de bahsettiğimiz gibi KGAÖ’ne üye ve başka bir askeri ittifaka üye olması mümkün değil. 

ABD-Ermenistan arasında kritik tatbikat

ABD ve Ermenistan geçtiğimiz haftalarda ortak askeri tatbikat düzenledi. Bu tatbikat da ABD’nin klasik barışı koruma tatbikatlarından bir tanesi. 5 Eylül'de Ermenistan Savunma Bakanlığı, Ermeni ve ABD birliklerinin bu ayın sonlarında 9 günlük bir tatbikat yapacağını duyurdu . Bakanlık, tatbikatın "barışı koruma misyonları sırasında çatışan taraflar arasındaki istikrar operasyonlarına" odaklanacağını söyledi. Rusya bu kararın hemen ardından açıklama yaptı "Bu durumda, bu tür tatbikatların yapılmasının durumun istikrara kavuşturulmasını kolaylaştırmayacağı kesindir - her halükarda, karşılıklı güven atmosferinin güçlendirilmesini kolaylaştırmayacaktır. ‘’ dedi.

‘’Rusya Ermenistan’a rağmen Ermenistan’dan vazgeçmeyecektir’’

Rusya’nın bölgeyi kolaylıkla ABD’nin kontrolüne bırakması tabi ki beklenemez. Ermenistan sonuç olarak eski bir Sovyet ülkesi Rusya’nın burada hem politik hem de askeri anlamda büyük yatırımları var. Yani Rusya Ermenistan’dan, Ermenistan’a rağmen öyle kolay kolay vazgeçmeyecektir. Vazgeçmedi de. Son yaşanan krizde Rusya bölgedeki en büyük otorite olduğunu tekrar kanıtlanmış oldu. 

Fakat Rusya şu anda enerjisinin çok büyük bir kısmını Ukrayna savaşına empoze ettiği için, bölgede keskin adımlar atması beklenmiyor. ABD de bu durumdan sonuna kadar yararlanmaya çalışıyor. Fakat yine de Ermenistan’da 10.000 kadar Rus askerinin bulunduğunu biliyoruz. Bunların 5000’i Gümrü bölgesinde. Yani Ermenistan’daki en büyük güç her şeye rağmen şu anda hala Rusya. Rusya aynı zamanda Ermenistan'ın açık ara en büyük ticaret ortağı ve Erivan'ın Moskova'ya olan ekonomik bağımlılığı Ukrayna savaşının başlamasından bu yana daha da arttı. 

Ermenistan Putin’i tutuklar mı?

Sadece tatbikat ve NATO meselesi değil. Ermenistan’ın Rusya ile arasını açan ve batıya yaklaştıran başka adımları da var. Tüm bu yaşananların üzerine Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Rusya'nın aylardır dile getirdiği itirazlara rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Roma tüzüğünü onaylanmak üzere parlamentoya gönderdi. Yani Ermenistan bu tüzüğü onayladığında Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kararlarını uygulamak zorunda. Uluslararası Ceza Mahkemesi, Mart ayında Ukraynalı çocukların kaçırılması nedeniyle Putin hakkında bir yakalama çıkartmıştı. Yani Putin eğer Ermenistan’a giderse, yetkililer Putin’i tutuklamakla yükümlü oluyorlar.

Sonuç

ABD, en azından retorik olarak ve askeri eğitim tatbikatları yoluyla Ermenistan'ı bir miktar desteklese de, bölgede Ermenistan'a yardım etme gücü az. Son krizde de ABD, Ermenistan'ı korumak veya herhangi bir güvenlik garantisi vermek için önemli bir çaba göstermedi. 

Rusya'nın tavrı 2020 Karabağ savaşı ile aynıydı. Azerbaycan’ın haklı mücadelesine bir bakıma destek verdi. Putin'in bu yaklaşımı mantıklı bir seçimdi. Çünkü son dönemde Azerbaycan ve Türkiye, Moskova için daha da önemli ortaklar haline geldi. Sonuç olarak kazanan öncelikle Azerbaycan olmakla beraber Rusya bölgede 1-0 öne geçmiş oldu. 

Yeni yorum ekle

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

İstatistikler

Bugün Toplam Toplam
0 kez görüntülendi. 94 kez görüntülendi. 0 yorum yapıldı.